Sigorta lobisi kazandı - 8 Mayıs 2015

Önceki gün Resmi Gazete’de bir tebliğ yayımlandı: Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası Tarife ve Talimatı Tebliği. Buna göre 10 kişiden fazla çalışanı olan yer altı ve yer üstü kömür madenleri ile diğer yer altı madenlerinde, zorunlu olarak işçiler için özel ferdi kaza sigortası yapılacak. Ölümlü veya yaralanmalı kaza olması durumunda, sigorta şirketi tarafından işçiye ya da geride kalanlara ödeme yapılacak.

Devlet acziyetini itiraf etti

Normalde bir işveren devlete, çalıştırdığı işçiler için yüzde 2 oranında iş kazası ve meslek hastalığı primi ödüyor mu? Ödüyor. Herhangi bir kaza durumunda işçiye veya yakınlarına gerekli yardım bu sigorta kolundan yapılıyor mu? Yapılıyor. İsteyen işveren, devletin bu yardımını yeterli görmüyorsa, ilave olarak özel sigorta yaptırabiliyor mu? Yaptırabiliyor. Peki zorunlu olarak özel sigorta şartı getirmenin mantığı nedir? Mantığı şu: Uzunca bir süredir sigorta şirketleri bir kampanya yürütüyordu. Her işçi ölümünden sonra ve özellikle Soma faciasından sonra, “bakın eğer bu madende özel sigorta olsaydı, bu facia yaşanmazdı, işçi aileleri mağdur olmazdı” tezini işlediler. Güya özel sigorta olunca, şirketler de denetime dahil olacak ve böylece madenler daha sıkı denetlenecekti. Oysa biliyoruz ki özel sigorta yaptıran madenlerde de ölümlü kazalar olageldi. Ve literatürde, bunun aksini ortaya koyan bir araştırma da yok.

100 milyonluk rant

Gelinen noktada, maalesef sigorta lobisinin başarılı olduğu görülüyor. Devlet, sigorta şirketlerine, “ben işçinin can güvenliğini sağlamada aciz kaldım, gelin siz denetleyin” demiş oldu. Böylece şirketler için 100 milyon liranın üzerinde yeni bir pazar oluşturuldu. Oysa anayasal ve uluslararası sözleşmelerin amir hükümleri gereği devlet, işçinin can güvenliğini korumak, bunun için her türlü tedbiri almak zorunda. Bunun yolu da kamu denetimini daha bağımsız, yetkin ve caydırıcı kılmaktan geçiyor. Bu sorumluluğu şirketlere ihale etmek ve yeni rant alanları oluşturmaktan değil.

Günü dolana şimdilik emeklilik yok

Soru: Sadettin Bey ben 1972 doğumluyum. Sigortam 1990 yılının 12. ayında başladı ve 2300 gün sigortam var. 03.09.1998’de Bağ-Kurlu oldum ve devam ettim. Son 14 aydır prim ödemesi yapamıyorum. Bu yeni yasadan faydalanabilir miyim? Ayrıca günü dolduranlar için erken emeklilik gibi haberler dolaşıyor. Bu ne derece doğrudur ve ben yararlanabilir miyim? Mustafa G.

Cevap: Değerli okurum, son çıkan Torba Kanun’la 12 ay ve daha fazla prim borcu olanlara durdurma hakkı verildi. Yani 2015 Nisan sonu itibariyle en az 12 ay prim borcu olanlar, 31 Temmuz 2015’e kadar SGK’ya başvururlarsa, borçları durdurulacak ve durdurulan süreler emeklilikte dikkate alınmayacak. Sizin borcunuz 14 ay olduğuna göre siz de bu imkandan yararlanabilirsiniz. Primi dolanlar için emeklilik düzenlemesi şu an için yok fakat bazı partilerin seçim vaadi olarak gündemdeki yerini koruyor.

Şirket ortağı da faydalanacak

Soru: Sadettin Bey, prim borcu olan Bağ-Kurlular’ın borcunun silinmesi uygulamasından bahsediliyor. Acaba şirket ortağı olan Bağ-Kurlular da bu imkandan yararlanabilecek mi? Abdurrahman D.

Cevap: Abdurrahman Bey, 12 ay ve fazla borcu olan Bağ-Kurlular için getirilen durdurma uygulamasından şirket ortakları da yararlanabilecek. Esnaf, şirket ortağı veya tarım Bağ-Kur kapsamında borcu olanlar, önümüzdeki temmuz ayı sonuna kadar SGK’ya başvurarak borçlarını durdurabilecekler.

Kaynak: http://www.bugun.com.tr/sigorta-lobisi-kazandi-yazisi-1630375

Sosyal Medya'da Paylaş
Facebook Yorumları