Borçlu İşveren veya Mükellefçe Verilen Teminatın Alacaklı Vergi Dairesi veya SGK Tarafından Takibi

 

 

Borçlu işveren veya mükellefçe verilen teminatın alacaklı vergi dairesi veya SGK tarafından teminata bağlanması durumunda takip usulü

6183 sayılı kanunun 56. maddesi hükmü gereğince teminatlı kamu alacaklarında uygulanacak koğuşturma usulü düzenlenmektedir.(1) Bu madde hükmü SGK alacakları açısından da aynen geçerli sayılmaktadır.(2)

Kamu alacağıiçinbirkoruma yöntemi olarak teminat gösterilmiş olabilir veya kamu alacağının özel kanunda alacağın teminata bağlanması zorunlu kılınmış olabilir.(3)

Teminatlı kamu alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, bu madde hükümleri uygulanmak suretiyle takip olunur.(4) Dolayısıyla; bu alacaklar için, 55.madde hükümleri uygulanmaz; yani, ödeme emri tebliğ olunmaz.(5)

 

6183 sayılı kanunun 56. maddesi hükmüne göre; takip için, ön koşul, kamu alacağının vadesinde ödenmemiş olmasıdır. Özel kanununda ödeme süresi gös- terilmemiş olan kamu alacakları için, öncelikle, 6183 sayılı kanunun 37. maddesi uyarınca yazılı tebligat yapılarak, 1 aylık ödeme süresinin başlatılması zorunludur.(6)Aksi takdirde, 56.madde hükümleri uygulanamaz. İdare tarafından 56.madde hükümlerinin uygulanması durumunda hukuka aykırı bir işlem yapılmış olunur ki, bu da ayrıca dava konusu yapılabilir.(7)

Teminatlı alacaklarda kamu alacağının vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı tahsil idaresi teminatlı alacağın borçlusuna bir resmi yazı tebliğ etmek zorundadır.(8)

 

Bu yazıda;

1) Kamualacağının (7) gün içinde ödenmesi gerektiği

2) Borç ödenmediği takdirde teminatın paraya dönüştürüleceği veya kamu alacağının diğerş ekillerde cebrent ahsiline devam olunacağı. Borçlu mükellefe bildirilecektir.(9)

Diğer taraftan, yasada kamu alacağının diğer şekillerde tahsile devam edileceği uyarısının da yapılmasının amacı: kamu alacağının tahsili için beyan edilen teminatın değerini vade tarihi itibariyle kısmen veya tamamen yitirip / yitirmediğinin tespitidir.

Yöntemine uygun şekilde kamu borçlusuna tebliğ olunan yazı borcun 7 gün içerisinde ödenmesi gerektiğini kapsamasına rağmen 6183 sayılı kanunun 55. maddesinde belirtilen bir ödeme emri mahiyetinde değildir.(10) Bu nedenle bu yazı ödeme emri mahiyetinde olmayan uyarı niteliğinde bir yazıdır.(11) Yukarıda da ifade edildiği gibi bu gibi yazıların idari davaya konu edilmesi mümkün görülmektedir.(12)

Sonuç olarak, teminatlı alacakların takibinde öncelikle mükellefe uyarı amaçlı bir yazı tebliğ edilmektedir. Bu yazıda borcun 7 gün içinde ödenmesi gerektiği mükellefe hatırlatılmaktadır.(13) Borcun ödenmesi halinde teminat amme borçlusuna iade edilir. Borcun ödenmemesi halinde teminatın paraya çevrilmesi süreci alacaklı kamu idaresi tarafından başlatılır.

 

--------

1- 6183 sayılı AATUHK’nun 10. maddesinde teminat ve değerlenmesine yer verilmiştir. Madde hükmünde teminat olarak nelerin kabul edildiği kısaca şöyle açıklanmıştır: Teminat olarak şunlar kabul edilir:

1. Para,

2. (5234 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (a) bendi ile değişen bent) (1.1.2005 tarihinden geçerli olmak üzere) Bankalar ve özel finans kurumlar tarafından verilen süresiz teminat mektupları,

3. (5234 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (a) bendi ile değişen bent) (1.1.2005 tarihinden geçerli olmak üzere) Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetleri veya bu senetler yerine düzenlenen belgeler (Nominal bedele faiz dahil edilerek ihraç edilmiş ise bu işlemlerde anaparaya tekabül eden satış değerleri esas alınır.),

4. Hükümetçe belli edilecek Milli esham ve tahvilat “Bu esham ve tahvilat, teminatın kabul edilmesine en yakın borsa cetvelleri üzerinden % 15 noksanıyla değerlendirilir.”

5. (251 sayılı Kanunun 1’inci maddesiyle değişen bent) İlgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idarelerince haciz varakalarına müsteniden haczedilen menkul ve gayrimenkul mallar,

Teminat sonradan tamamen veya kısmen değerini kaybeder veya borç miktarı artarsa, teminatın tamamlanması veya yerine başka teminat gösterilmesi istenir. Borçlu verdiği teminatı kısmen veya tamamen aynı değerde başkalarıyla değiştirebilir.

2- 5510 sayılı yasanın 88.maddesinin16.fıkrasınagöre kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsili hakkında 6183 sayılı kanunun 51, 102 ve 106. maddesi hükümleri aynen uygulanır.

3- BİLGİLİ Özkan, Sosyal Güvenlik Uygulaması, Eylül 2008, İzmir SMMM Odası Yayını, s.339.

4-YERLİKAYA G.Kürşat, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Şerhi, XII Levha Yayınları, İstanbul, Ocak 2012, s.478

5-Dnş. 7. D.nin, 22.05.2000 gün ve E:1999/2810- K:2000/1631 sayılı kararında; “Teminatlı alacaklarda, vadesinde ödenmeyen alacağın ödeme emri ile takip edilemeyeceği” hakkında karar verilmiştir.

6-Dnş. 7. D.nin, 2.09.2005 gün ve E:2003/1835-K:2005/2152 ve yine Dnş. 7. D.nin, 09.02.2006 gün ve E:2004/868-K:2006/544 sayılı kararlarında; “6183 sayılı kanunun 56. maddesi uygulanarak teminatın paraya çevrilebilmesi için, ön koşul kamu alacağının vadesinde ödenmesi olduğundan; vadesi bilinmeyen kamu alacağının vadesinin belirlenmesi için, öncelikle, anılan kanunun 27.maddesinde öngörülen tebligatın yapılmasının zorunlu olduğu” hakkında karar verilmiştir.

7-CANDAN Turgut, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, 2. Baskı, Maliye ve Hukuk Yayınları, Ankara, Ocak 2011, s. 285

8- ALPASLAN Mustafa - SAKAL Mustafa, Vergi Hukuku Uygulaması -I, Grafmat Basım, Ocak 2008, s.345-352.

9- KIZILOT Şükrü - KIZILOT Zuhal, Vergi İhtilafları ve Çözüm Yolları, 13. Baskı, Yaklaşım Yayıncılık, Ankara 2008, s.303-379

10- Aynı görüş için bkz. CANDAN Turgut, age. s. 284

11- Bkz. Dnş. 7. D. kararı, 16.2.2006 gün ve E:2005/449- K:2006/950 sayılı kararı. Bu karar, Ankara SMMM Odası internet sitesinde bulunmaktadır. Erişim için: http://www.asmmmoorgtr/asmmmo/dk.detail.php?content_id=62

12- Bkz. Dnş. 7.D. kararı, 19.01.2000 gün ve E:1999/1760- K:2000/67 sayılı kararı.

13- ALPASLAN Mustafa, Uygulamada Vergi Davaları ve AHİM’e Müracaat, İzmir, 2012,s.18

Av. Nazlı Gaye Alpaslan - Hürses Gazetesi

Sosyal Medya'da Paylaş
Facebook Yorumları